Söylemiştim daha önceki yazılarımda, kazanmaya alışmışlık şampiyonluk yolunda sahip olunabilecek en önemli etken diye. Galatasaray, Mersin deplasmanında bu etkeni lehine o kadar iyi çevirdi ki zaman zaman oyundan düşmesine rağmen kendisine yakışacak şekilde kazanmasını bildi. Tabi ki bu etkenin yanında bana göre en önemli unsur, sosyal mecralardaki tüm tepkilere rağmen Necati'nin Galatasaray formasını giydiği her maç %110'uyla oynaması. Tüm bunları bir araya topladığınızda, yavaş yavaş takipçilerinden kopmaya başlayan bir Galatasaray görüyoruz.
Maça etkili başladı Galatasaray, belki de Selçuk'un 3. dakikada vurduğu o şut gol olsaydı şu anda çok daha farklı bir maç sonucuyla karşılaşabilirdik, yine de pozisyon kaçmış bile olsa bu Galatasaray'ın öz güvenini yerine getirdi ve ilk yarının sonunda o etkili futboluyla rakibi bunaltan ve pozisyonlara rahatça giren bir Galatasaray izledik. Bunda Afrika Kupası'ndan dönen ve sağ kanadı çok etkili kullanan Eboue'nin de payı büyüktü. Zira Galatasaray Eboue'nin yokluğunda orta saha baskısını kurup, etkili maçlar çıkartsa da yaptığı en ufak bir pas hatasında kontra-ataktan goller yemiş, 2. yarının başında kaybettiği puan kaybını genelde bu sebepten yaşamıştı. Yine de, zamanla toparlanan takım hatalarından ders almasını bildi, Galatasaray bugün çok iyi bir maç çıkarttı. İleri uçta Necati ve Elmander'in etkili oyunu, Ceyhun'un öz verili futbolu - ki Galatasaray'ın en çok koşan oyuncusuydu - ve savunmanın maç boyunca diri kalması ortaya çok etkili bir futbolun çıkmasına zemin hazırladı.. Nitekim, Engin'in ortasında Necati'nin iyi kafa vuruşuyla golü bulan Galatasaray skoru lehine korudu ve ilk yarıyı 0-1 önde kapattı.
2. yarıya Galatasaray etkili oynamaya devam etti, Mersin defansının iyi direnişi, çizgiden çıkarılan toplar ve zaman zaman oyundan düşen bir Galatasaray olmasına rağmen, Mersin eline geçen fırsatları iyi değerlendiremeyince Galatasaray adına maç boyunca çok büyük bir sıkıntı yaşamadı. Mersin 10 kişi kaldıktan sonra, " 3 puan Galatasaray'ın " diyecek kadar emin konuşabilecek duruma gelmiştik, en azından sahadaki futbol izleyenleri bu bakış açısına sokacak nitelikteydi ve bunu değiştirebilecek bir etken yok gibi gözüküyordu. Ta ki Mersin, duran toptan maçın belki de en kritik anında golü bulana kadar.. Umutların bittiği bir an gibiydi, hatta Fenerbahçe yendiği takdirde oluşacak puan durumu bile kafalarda canlanmıştı. Fakat bu uzun sürmedi, Aydın'ın oyuna girmesi Galatasaray'a hareket kazandırdı ve Necati'nin kazandırdığı penaltıyı Selçuk iyi değerlendirdi ve Galatasaray golü buldu. Yine de tedirginlik devam ederken Necati'nin adeta rakip kaleciyle dalga geçer golüyle Galatasaray skoru 1-3'lük duruma getirdi ve maç sonucunu tayin etti.
Play-off saçmalığı söz konusu olmasaydı şu anda Galatasaray'a neredeyse şampiyon diyebilirdik fakat bu şartlar altında bile, Beşiktaş ve Trabzonspor'dan iyice kopması ve Fenerbahçe'yle de an itibariyle maç fazlasıyla 9 puan farkı yakalaması Galatasaray için rahatlatıcı etken. Bir sonraki maçta, Beşiktaş karşısında Arena'da alınabilecek bir galibiyet, Galatasaray'ı şampiyonluk yolunda rakipsiz bir duruma sokabilir. Galatasaray'da " yönetim-futbolcu-taraftar " 3'lüsü bu şekilde devam ederse, şampiyonluk şarkısı daha gür söylenebilir artık tribünlerde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder