2. yarının başlamasıyla Galatasaray'ın üst üste aldığı kötü sonuçlar, takımın üzerindeki kara bulutların yavaş yavaş daha belirgin olmasının sebebi gibiydi. Artık futbolcular ağır eleştiriler almaya başlamış, teknik direktör Fatih Terim de bu eleştirilerden nasibini almıştı. Sorunu üstlenen Fatih Terim'den büyük bir yıldız transferiyle sorunu kökünden çözüp atması bekleniyordu fakat o yine kendisine yakışanı yaptı ve adeta hepimizi ters köşeye yatırdı. Necati'yi takıma kazandırdı.. Kazandırdı diyorum çünkü artık oynamamayı kendisine adet edinmiş bir Baros'un yerine 90 dakika boyunca mücadele eden ve sahada Galatasaraylı duruşunu layıkıyla gösterebilecek bir futbolcuydu Necati. Tüm ağır eleştirilere rağmen, tartışılan bu transfer politikasında Necati'nin yanında duran tek kişi belki de imparatordu ve zaman yine onu haklı çıkaracaktı.
Gaziantep deplasmanını açıkçası ben Galatasaray için bir çıkış maçı, belki de şampiyonluğa atılacak olan en sağlam adım olarak görüyordum. Zira ilk yarıda olduğu gibi kazanma alışkanlığına sahip olduğunda Galatasaray'ın neler yapabileceğinin bir göstergesi olabilirdi. Bunun için zor bir maçtı şüphesiz. Bunu Gaziantepspor iyi de gösterdi, Yasin Pehlivan, Popov ve Dani gibi oyuncuların maç boyunca etkili oyunu belki de Galatasaray'ı en çok zorlayan etkenler oldu. Fakat söylediğim gibi her şeyin yeniden başlayacağı maç bu olacaksa, Galatasaraylı oyuncuların fazladan çalışmaları gerekiyordu, onlar bunun farkındaydı.
Maça etkili de başladı Galatasaray, alıştığımız gibi ayağında top tutarak, isabetli paslarla rakip kaleye doğru gelmeye çalıştı. Kanatlarındaki aksaklık hücumda sıkıntı yaratsa da Necati'nin ileride istekli oyunu, Elmander'in alıştığımız çalışkan oyunu ve Selçuk'un etkisiyle Gaziantep kalesi sıkıntı yaşıyordu. Buna rağmen Gaziantepspor iyi kontra-atağa çıkarak Galatasaray'ı çok kez tehlike altında bıraktı, Hakan Balta'nın çizgiden çıkarttığı o top hem maçın dönüm noktası hem de jeneriklik bir pozisyondu gerçekten. 2. yarıya atakları adeta yavaşlatan Emre Çolak yerine Yiğit Gökoğlan ile başladı imparator, bu değişiklik gol mü getiriyor derken yine bir kontra-ataktan Antep golü buldu ve Popov durumu 1-0 yaptı.
Fakat Necati'nin istekli oyunu ve Engin'in 2. yarıdaki fazladan etkisi Galatasaray'a Elmander'in çok iyi pasında Necati'nin ayağından bulduğu golle eşitliği getirdi. Bu belki de Necati'nin ileride yapacaklarının bir göstergesiydi. Elmander çalışkan oyununu Galatasaray adına attığı 9. golle süsleyince, Galatasaray sahadan 1-2 galip ayrılmasını bildi.
Galatasaray defans adına sıkıntılarını giderebilir, sahip olduğu oyun stratejisini sezon sonuna kadar götürebilir ve Necati'nin bu formu devam ederse gerçekten Galatasaray'ın bu " Ateş " i üfleyerek sönmeyecek gibi gözüküyor. Şampiyonluk şarkısı artık daha da gür söylenmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder