1 Şubat 2012 Çarşamba

Düştüysek Kalkarız


  Galatasaray'ın Bursaspor maçından sonra çoğu konuda eksik olduğu apaçık ortadaydı..En azından Baros'un yokluğu - ki varlığı da pek işe yaramıyor gibi artık - ve Eboue'nin Afrika Kupası'nda olması işleyen Galatasaray hücumlarının sonunu getirmiş gibi gözüküyordu. Bunun tek suçlusunu futbolcular olarak almamak gerek aslında.. Hatalı transfer politikası - buna daha sonra değineceğim - , göz yumulamayacak dereceye gelen kasıt aranabilecek düzeydeki hakem hataları, Galatasaray'ı bu duruma getiren en büyük nedenlerdir.

Aslında maça iyi de başlamıştı Galatasaray fakat girilen pozisyonları değerlendirememek buradaki en büyük sorundu. Necati'nin transferi bu açıdan Galatasaray'a fayda sağlayabilir. Türk futbolunda hiç bir şeyin tam olmaması ise bir başka sorun. Korner kullanmaya giden Galatasaray, geride emniyet amaçlı hiç bir futbolcu bırakmıyor ve Antalyaspor adeta bir video oyunu golü edasıyla çok rahat bir kontra-atak golüne imza atıyor. Bir takım korner kullanırken ne yapacağı, kontra-atak esnasında son pasları nereye oynayacağı konusunda bir şablon hazırlamazsa, doğaçlama yapılan bu tür duran top ve hücum organizasyonları bu gece olduğu gibi çok kötü bir şekilde geri dönebiliyor.Galatasaray golden sonra laubali hücumlar gerçekleştirmeye devam etti ve açıkçası bu hücumlar Antalyaspor'u zorlayacak dereceden değildi. Penaltıdan Melo ile bulunan gol tam anlamıyla bir " şans " golüydü.

İlk yarının sonuna doğru atılan gol takımı ateşler düşüncesiyle 2. yarıya ümitli başlasak da, kanat oyuncularının katlanılamaz etkisizliği, saha içinde Galatasaraylı futbolcuların hakemle ve Antalyasporlu futbolcuların tahrik amaçlı hareketleriyle gereğinden fazlaca uğraşması, psikolojik olarak da oyundan düşmemizin en büyük sebebiydi. Bu tür hareketler bir Galatasaray futbolcusuna yakışmıyor, Elmander, Baros, Melo gibi futbolcuların bu kadar agresif olmamaları gerek, zira bu oyuncular bu tip şeylere kanmayacak kadar profesyonel oldukları düşünüldüğü için Antalyaspor'da değil, Galatasaray'dalar. Milan Baros'un bu sebepsiz kırmızı kartı, onun biletini kesmesi gereken harekettir. Sakatlanması yetmiyormuş gibi bir de kart cezası yüzünden Baros'un maç kaçırması kusura bakılmasın ama " yattığı yerden para kazanmak " deyimini aynen karşılar.

Galatasaray, gol için tüm olumsuzluklara rağmen elinden geleni yapsa da, oyuna tam konsantre olunurken hakem İlker Meral'in adeta amatör küme maçını yönetircesine yaptığı hareketler bir nevi Galatasaray'ı oyundan düşürmek için kasti yapılan hareketler gibiydi. Yine de, hakemin tüm hatalı kararları ve vermediği tartışılabilecek olan 2 penaltı kararına rağmen Galatasaray hakem konusunu tartışacak duruma düşmemeliydi.

Bir an önce toparlanmalı ve sezon başındaki havadan sıyrılmak gerek, bunun için gereken her şeyin kulübede olduğunu düşünüyorum. Fatih Terim'in desteğiyle Galatasaray bu zorlu günlerden de geçecek ve düştüğü gibi kalkmasını da bilecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder