10 Eylül 2012 Pazartesi

Aynı Şehirde İki Farklı Meşale



Bazen fikir ayrılıkları, bazen geçim kaynakları, bazen bağımsızlık mücadelesi, bazen de bir nehrin ayırdığı iki yakanın mücadelesidir sahadaki ezeli rekabeti anlamlı kılan. Fakat futbol tarihinin gördüğü en eski rekabeti diğerlerinden ayıran yegâne bir sebebi var: inanç. Farklı bayrakların altında, aynı dine mensup iki rengin "asırlık" mücadelenin adı: "Old Firm"...

Rangers,  1873 yılında Glasgow şehrinde bir grup İskoç tarafından kurulmuş, İngiliz takımıdır. İskoçya halkının her şeyden önce protestan duruşunu önde tutan özelliği takımın içine işlemeye işte bu tarihte başlamış.Sadece protestan mezhebinden olan oyunculara açık olma özelliğini uzun bir süre de gösterdiler. Yine de, kulübün kanlarındaki İngiliz havası da kendini daima hissettirir nitelikteydi, bir İngiliz kulübü olarak görülen Rangers tarih kitaplarında da Avrupa arenasında da UEFA Kupası finaline erişen ilk İngiliz takımı olarak yerini almıştır.

Celtic'in durumu biraz daha farklı. 1888 yılında Glasgow'un doğusunda, Katoliklerin çoğunlukta bulunduğu bir bölgede İrlanda'dan İskoçya'ya göç eden bir kesim tarafından kuruldular.  Birleşik Krallık'taki iç karışıklıkların bir yansıması olacak İrlanda göçmeni Celtic'ten pek de haz etmeyen, deyim yerindeyse "içimizdeki İrlandalı!" gözüyle bakan ve protestan olan kesim Rangers tribünlerinde yerini alırken, yıllar boyunca yaşadıkları kötü şartlar ve dışlanmışlık hissine baş kaldıran ve Katolik olan kesim de Celtic tribünlerinde yerini almıştı. Asırlık "kan davası"nın fitili ise resmen 28 Mayıs 1988'de ateşlenecekti. Tarihin ilk ezeli rekabetinin tohumları Celtic Park'ın çimlerinde atılıyordu...

Maçı izleyen 2.000 kadar taraftar bir tarihin canlı tanıklarıydı.Ertesi günün manşetlerini süsleyecek takım ise Glasgow'un yeni oğlanı Celtic olacaktı. Rangers'ı 5-1 ile geçen Celtic Old Firm'ün ilk galibiydi. Maçın ardından İskoç gazetelerinden "The Scottish Umpire" şöyle yazıyordu: "Glasgow'un yeni kurulan futbol takımı Celtic'in geleceği parlak gözüküyor. Celtic'in övünmek için bir çok sebebi var, gelişmeleri için ise çok zamanları..."

İrlanda'nın bağrından kopup gelen çocuk Celtic, daima "biz nerden geldiğimizi unutmayız gardaş" edasıyla İrlanda bayrağının yeşil-beyaz renklerini gururla taşımış, Rangers ise bağlı olduğu Birleşik Krallık'a olan bağlılığının simgesi olarak mavi-beyazın göğe yükselmesi için mücadele etmiştir. Celtic kendine belki de Birleşik Krallık'ta hala ırkçı söylemlerin odak noktası olan İskoçya için "You'll Never Walk Alone" tezahüratını seçerken, Rangers taraftarları ise altından bir çok bit yeniği çıkacak "Billy Boys" marşını uygun görmüş..

Old Firm'ün tribünlerinin de diğer derbilere nazaran onu anlamlı kılan pek çok yanı var. İskoçya sınırları içerisindeki mücadelede Celtic özgürlükçü tavırları ve tribünlerde dalgalandırdığı İrlanda bayraklarıyla var olurken Rangers ise protestan mezhebi yancılığının yanı sıra bir de "içlerindeki İrlandalı'ya" ırkçı tezahüratları da eksik etmemiş hiç tribünlerinden...

Celtic, sahada biraz daha esnek kalmayı tercih etmiş. Kuruluşundan itibaren taşıdığı Katolik duruşuna rağmen  Protestan oyuncularının başarılarıyla da gurur duymayı imal etmemiş. Onları Avrupa'nın zirvesine taşıyan Jock Stein ve Henrik Larsson gibi Protestan oyuncuların yanında, Protestan bir aileden gelen Kenny Dalglish'in de efsaneleştiği renkler yeşil-beyaz anılmış hep tribünlerde.

Rangers ise, duruşundan bir an olsun taviz vermemiş. Bu konudaki en ilginç anekdottur Mo Johnson'ın hikâyesi... Eski Celticli ve Katolik olan Johnson, attığı gol ile Rangers'ı Old Firm'de 1-0 öne taşımıştır. Fakat, Rangers taraftarları bu maçı daima 0-0 hatırlamış, Mo Johnson'ı bir türlü benimseyememişlerdir.
Böylesine zıt görüşlerin mücadelesinde tribünlerin en büyük pay    sahibi olduğunu inkar etmemek gerek. Ibrox Stadı'nda  2 Ocak  1971 günü oynanan Old Firm, ne yazık ki hiç hoş hatırlanmayacak sahneler izletti o gün orada olanlara. Maçın 89. dakikasında deplasmanda öne geçen Celtic'in golü olaylara başlangıç oluyor, maç 1-1 bitse de o gün hayatını kaybeden tam 66 taraftar için hala tatmin edici bir açıklama gelebilmiş değil. Yüzlerce insanın da yaralanarak atlattığı Ibrox Faciası, hâlâ taze bir şekilde hatırlanıyor, anma törenleri düzenleniyor. 
Tarihin en eski mücadelesi bir yıl öncesine kadar hala İskoçya'da nefesleri kesiyordu. Rangers'ın ekonomik krize dayanamaması, Celtic'i bir kaç yıl zirvede yalnız bırakacak gibi gözükse de Rangers "geri dönüşüm muhteşem olacak!" mottosuyla makus kaderine karşı baş kaldırışı onları şimdiden 1-0 öne geçirdi. Old Firm heyecanı şimdilik bir kaç yıllığına ertelenmiş gibi gözükse de Lig Kupası'nda sıradan bir 3. tur maçında bile karşılaşabilme ümidi şimdilik şehrin iki yakası için tek teselli...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder