Devre arası , bırakın flash transferleri , Türkiye'ye gelmesi olanaksız isimlere Siyah-Beyazlı formayı giydirerek
olağanüstü işlere imza atan Beşiktaş , 17'de 17 yaparak şampiyon olması beklenen takımdı.Nitekim , davulun sesi uzaktan hoş geliyor tabii.Q7 , Guti , Almeida , Simao , Bobo gibi bir hücum hattına sahip Beşiktaş'ın gol rekoru kırması beklenirken.Dün geceki maçta ilk yarıda bir tane bile olgun atak yakalayamadı.Türkiye standartlarının 5 - 10 kat üstündeki o hücum hattına vasatı aşmayan bir defansif anlayış eklediğinizde elinizde kalan tek şey 17'de 17 olacaktır.Schuster'in cesur görünen ama aslında hücum yaparak rakibi bunaltmaya çalışan futbolu , defansın arkasına defalarca adam kaçmasına neden oldu.Şöyle bir gerçek var yalnız siz , aynı maç içerisinde Simao , Almeida , Fernandes gibi adamları oynatacaksanız , ileride basmanız muhtemel.Ama , bunu yapabilecek lükste bir savunmanız var mı ? Hücum ile savunma arasındaki bağlantıyı kuramamak Beşiktaş'a çok pahalıya mal oldu.Olacaktır da.Türkiye Ligi'ni küçümseyerek kaybettiği her maçtan sonra , " 60'ların futbolu ! 10 kişilik savunmaya karşı oynuyoruz .. " diyen Schuster , altındaki kadronun , Türkiye'ye 1 asırda sadece bir kez geleceğinin farkında mıdır acaba ? Eğer siz rakiplerinizi daha maç başlamadan bu kadar küçümserseniz , olacağı budur.Avrupa'da gayet temkinli ve savunmaya da ağırlık veren futbolun Türkiye'de vasatın üstüne çıkamamasının tek sebebi Schuster'dir.Bir teknik adam , bu kadar laubali bir futbol zihniyetiyle lige devam edecek olursa , Türkiye'nin sadece 60'ların futbolunun oynanmadığı bir yer olduğunu anlayacaktır.Burada , güzel futbol oynayan değil , başarılı olan kulüpte kalır.Sen Beşiktaş'ın antrenörüsün , Kasımpaşa'nın değil.Güzel futbol sana 3 puan getirmediği sürece , sen 17'de 17 gibi esprilerle yoluna devam edersin.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder